İnsanın Zekası Hakkındaki Megalomanisi



Alan Turing'den beri bir makinenin insan gibi davranıp davranamayacağını araştırıyoruz. Şimdiye kadar olan gelişmelerimiz, yapay zeka adı verilen algoritmaların insanların erişebildiği yaratıcılık ve düşünme kapasitesine tam anlamıyla erişemediğini gösteriyor. Peki bu söylem ne kadar doğru?


Bilinç sahibi olmak, insanın kendine atadığı en üstün sıfatlardan biri. Sözlüklere bakarsak bilinç; "İnsanın kendini ve çevresini algılama, kavrama ve yorumlayabilme yetisi" olarak geçiyor. Modern toplumumuzun kurulmasıyla birlikte doğada gördüğümüz diğer hayvanlarla aramızda olan dezavantajları zeka ve bilinç gibi avantajlarımızla kapattığımızı varsaydık. Acımasız habitatlarda bizi koruyan kürklerimiz, düşmanlarımıza saldırmamızı sağlayan pençelerimiz veya bizi saklayabilecek adaptasyonlarımız yoktu. Bunun yerine elimizdeki yegane ve eşsiz yetenek zekamız ile bu eksiklikleri kapattık. 


Zeka, tüm yaşamlar içerisindeki bir yetenek olarak sayılırsa aslında diğerlerinden katbekat üstün ve değerli. Çıplak ellerimizle bir tavşanı yakalayamayız. Fakat onu yakalamak için zekamızı kullanarak tuzaklar kurabiliriz. Yani bu çerçevede zekanın bir yetenekten daha çok araç halini aldığını söyleyebiliriz. Araçtan kastım, diğer yetenekleri "icat" etmemizi sağlayan kavramlar. Bu ve bunun gibi sebeplerle insanda zekanın gelişiminin dünya ekolojisi içinde büyük bir kırınıma sebep olduğunu ve evrimsel dengeyi bozduğunu düşünürüm. 


Zekanın aslında bir yetenek değil, elimize verilen bir çakı olduğunu düşünürsek kendimizi daha iyi kavrayabileceğimizi düşünüyorum. İnsanlığın en büyük amaçlarından biri de bu sahip olduğu eşsiz aracı anlamlandırmak ve analiz etmek. İnsanın düşünme yetisine dair araştırmalar neredeyse medeniyet tarihi kadar eski. Gelinen son raddede nöronların davranış şemalarını inceleyerek bir insan beyninin düşünme süreçlerinde hangi aşamalardan geçtiğini öğrendik. Tüm bu sonuçlar bize gösterdi ki insan beyni, bu yazıyı yazdığım bilgisayardan çok da farklı şekilde çalışmıyor. Belli mantık devreleri üzerine kurulu elektriksel iletimler dizini diyebiliriz. Tabii ki hala elimizin altındaki bilgisayarlara göre çok daha kompleks ve karmaşık bir devre bu. Örneğin bir satranç oyununda 40 hamle ötesine dair zibilyon tane hesabı yapamayabiliriz. Ama satranç oyununu keşfedip onun sahip olduğu düzenler üzerinden bir teori geliştirebiliriz. 


Günümüzün yapay zeka anlayışındaki ayrışma da bu noktada başlıyor. Klasik bir soru vardır: "Bir satranç motoru, satranç oynadığını anlayabilir mi?" 

Belki de bu soruyu şöyle değiştirmeliyiz: "Siz satranç oynadığınızı anlayabiliyor musunuz?"

Bilinç gibi meta bir kavramı şemalara indirgeyip analiz edersek aslında bir algoritmadan farksız olduğunu söylemiştik. Şöyle bir düşünelim, diyelim ki elimizde muhteşem bir beyin tarayıcı var ve siz satranç oynarken beyninizdeki tüm bağlantıları analiz ederek "Satranç oynuyorum" farkındalığının şemasını çıkardı. Bu girdiler bir satranç motoruna aktarılırsa onun gerçekten satranç oynadığını düşünebildiğinden başka bir çıkarıma ulaşabilir miyiz?


Sonunda dikkat çekmek istediğim şeye gelirsek, insan "katil doğaya" karşı geliştirdiği bir psikolojik savunma mekanizması olan zeka mastürbasyonu sebebiyle diğer zekaların varlığını kavrayamıyor. Bir yapay zekanın bizim gibi düşünmüyor oluşu, onun bilinç denen kavramdan uzak olduğu anlamına gelmez. Aslında bilinç denen şeyin de fazlasıyla metafiziksel olduğunu söyleyebiliriz. Hem de özellikle biz insanlar için. Bilimsel anlamını bir kenara koyarsak tabii. Bilince dair tüm sırlar bugün ortaya çıksa bile insanlığın tamamı "Bir ben var benden içeri" diye takılır herhalde. Bunu reddedemeyişimiz, diğer yaşamlara dair saygımızı da engelliyor. Gelin kabul edelim; ya bizler bir makineyiz, ya da makineler bir yaşam biçimi. 


Yani demem o ki insanlık çoktan yapay zekayı üretti. Sadece egosu sebebiyle onu tanımaktan çok ama çok korkuyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİMGESEL ANLATIM VE METAFOR

Evrende Yalnız Mıyız? Contact Filmi Üzerine Düşünseller

Bursa vs İzmir, Subjektif bir karşılaştırma