Evrende Yalnız Mıyız? Contact Filmi Üzerine Düşünseller
Evrende Yalnız Mıyız? Contact Filmi Üzerine Düşünseller
Carl Sagan kesinlikle çok zeki biri. Bilim insanı kişiliğinin yanında entelektüel anlamda da bu denli yetenekli olabilmesi hayret verici. Bilimsel tutarlılığı kurguyla muhteşem derecede harmanlayıp çok hoş bir beyin fırtınasını bizlere sunmuş. Contact filminin de aynı başarıyla izleyiciye aktarıldığını düşünüyorum. Kitap ve film neredeyse hiçbir zaman dünya dışı yaşam formlarının fiziksel anlamları üzerinde durmuyor. İletişimin tekniği ve üretilen makinenin kabiliyetleri neredeyse anlamsız. Hatta gelişmiş koskoca dünya mühendisliği nasıl olur da makinenin olası etkileri konusunda bir fikre sahip olamaz diye kendinize soruyorsunuz. Evrenin ve matematiğin en temel biçimlerine göre şekillenmiş bilme gücümüz, kesinlikle dünya dışı bir aktarımı anlayabilir ve açıklayabilir. Örneğin Bertrand Russell'ın kaleme aldığı Principia Mathematica'yı düşünelim. Bu kitapta matematiğin temel aksiyomları tamamen simgeler kullanılarak ortaya konuluyor. Her ne kadar karmaşık olsa da(yalnızca 1+1=2 denkleminin doğrulanması sayfalar sürüyor) matematiğin dil üstünde bir kavram olduğunun kanıtıdır bu çalışma. İki tane nesneyi birbiriyle karşılaştırıp farklarını söyleyebilen, benzer görünümde nesnelerin bir küme içerisinde oluşturduğu anlamı yani toplamayı idrak edebilen her varlık bu kitabı okuyarak insanlığın geliştirdiği matematik denen bilimi anlayabilir. Belki biz insanlar için çok kolay olan bu eylem onlar için işin içinden çıkılmaz derecede zor olabilir. Ama en sonunda anlayacaklardır. Tıpkı bizim direkt iletişim kuramadığımız diğer hayvanların davranışlarına göre varsayımlarda bulunarak belli bir düzeni tespit etmemiz gibi. Cosmos Possible Worlds belgeselinde arıların yaptığı dansı tanıma şeklimiz çok iyi bir örnek olabilir. Ya da Star Trek The Next Generation dizisindeki Darmok at Tanagra bölümü de çok iyi örnek olabilir. Ama Sagan bu karmaşık ihtimaller üzerinde durmamış. İletişimin anlamlılığını asal sayılar gibi basit bir yöntemle geçiştirmiş. Bilinçli bir tercih olduğunu düşünüyorum. Carl Sagan bunlarla ilgilenmiyordu ve belki onun bu tercihleri eserini bilimsellikten uzak bir hale bile getiriyor olabilirdi. Ama Carl Sagan'ın bilimselliği yakaladığı nokta dünya dışı yaşam formlarıyla iletişimimiz üzerineydi. Bu tercih bir vizyonun getirileri olarak okunabilir. Carl Sagan eserinde uzaylılarla ilk temasa değil böyle bir kavramın olası etkilerine eğilmişti. Kaldı ki ilk bölümlerde sinyalin keşfiyle beraber dünyanın tamamiyle karışması buna delaletti.
Sanırım insanlığın en büyük sorusu "Benden başkaları var mı?" sorusudur. Çocukluk dönemini atlattıktan sonra kendi benliğimizin ve dolayısıyla başka benliklerin farkına varırız. Sonrasında sorumuz "Bizden başka var mı?" sorusuna dönüşür. Varoluş gereği tüm canlılık, benzeri organizmalarla birlikteliğine dayalıdır. Hatta bir adım ileriye gidip tüm varoluşları yani tüm maddeleri dahi bu fikriyata sokabiliriz. Bu sorular kimisini tanrıya içkin cevaplara kimisini ise tanrıya dışkın sorulara itti. Fakat medeniyet olarak bizden başkası olduğunun keşfi yani cevapların yalanlanması ve soruların cevaplanması, tüm kültürümüze derinden darbe vuracaktı. İşte bu sebeple Carl Sagan'ın bilimselliğe en yakınlaştığı nokta, kendi alanından bir hayli uzak olan, dünya dışı yaşamın sosyolojik ve kültürel etkileri üzerine çıkarımıdır. Birkaç saat sonra son dakika olarak dünya dışı yaşam formlarıyla iletişim kurulduğu haberi geçilse, saatler içerisinde tüm dünya benzer "varoluşsal sancılara" ve karmaşaya itilirdi. Çoğumuz Contact filminde buna dair öngörüyü hesaba katarak ironik düşünceler içine girsek bile yine de bu kaosun merkezinde yer alan kişilerden olurduk. Yineliyorum bu cevap, direkt olarak tanrının kanıtını bulmanın bir tık altıdır. Sonuç ne olursa olsun elimizde ona dair bazı anlayışlar gelişeceğini gösterir.
Yani sonuç olarak bilim kurgu eserleri bildiğimiz bilime çok yakın değildir. Ama çoğu, büyük bilimsel atılımların bireysel ve toplumsal etkilerini "bilimsel" olarak ortaya koymakta çok başarılıdır. Peki sizce evrende diğer akıllı yaşam formlarıyla karşılaşılsa ne olur?
Yorumlar
Yorum Gönder