Uyarlama Senaryolar ve Otör Yönetmenler Üzerine

 Sanatın neredeyse her alanı aktarımla devam ediyor. Önceki nesillerin kültürünü, hikayesini yeni nesil kendi anladığı şekilde yorumluyor. Mesela 16. Yüzyılda Christopher Marlowe eski dini bir anlatı olan Faust'u Dr. Faustus adıyla yorumluyor. Yıllar sonra Goethe Faust adında bir eser yazıyor. Shakespeare Venedik Taciri oyununda eski Anglosakson anlatısı olan borç olarak kendi etini verme hikayesini tamamen farklı bir kurguyla tiyatroya uyarlıyor. Bu örnekler üzerinden sanatın ilerleyişi tarzını rahatça kavrayabiliriz. Katman katman ilerleyen sanat, her katmanda daha çok çeşitlilik kazanıyor. Benim görüşüme göre bir sanat eserinin iyi bir sanat eseri olarak nitelendirilmesi için kendinde çoğul ana fikriyata, anlatmak istediği meseleye sahip olması lazım. Özellikle yazılı sanatta bence bu çok önemli. Yakından bildiğim için mesela Venedik Taciri oyununu ele alalım. Şöyle kalburüstü bir incelemeyle oyunun Adalet, Irkçılık, Sınıfsal ayrım, Cinsiyetçilik gibi çoğu anlamı taşıdığını farketmek kolay oluyor. Büyük eserlerde uyarlayıcılar, metin içinde bolluk sayesinde metni nasıl anlıyorsalar o şekilde uyarlayabiliyor. Özellikle uyarlama sanatı olan tiyatro ve sinemada bu çeşitlilik güçlü yönetmenlerin elinde mükemmel bir silaha dönüşüyor. Stanley Kubrick hayatı boyunca ünlü edebi eserleri sinemaya uyarlamasıyla bilinmiştir. Ama Kubrick eserleri her zaman orijinal eserden farklı ve daha vurucu olmuştur. 2001 filminde anlatmak istediği varoluşçu nihilist havayı yaratmak ve hiç bozmamak için kitaptaki aşırı bilimkurgu sahnelerini kullanmadı, The shiningte vermek istediği altmetni kaçırmamak için eşi daha içi boş bir yaratım olarak ortaya koydu. Bana göre sinema filmi ile edebi eser birbirinden farklı olmalıdır. Uzaktan baktığınızda benzer kurguya sahip fakat derine indiğinizde muhteşem bir haz veren özgünlüğe sahip olmalıdır. Özgünlük Otör olmaktır. Biricik ve tek. Hiç kimse otörün perspektifinden dünyaya, eserlere, oyunculara, ortamlara bakamaz. Otör kırmızı bir elmayı sarı bir armut olarak anlatabilen kişidir. O yüzden Kubrick gibi büyük Otörlerin filmlerini izlerken edebi eserden farklılığı kötü bir şey olarak algılamayın. Zevk alın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİMGESEL ANLATIM VE METAFOR

Evrende Yalnız Mıyız? Contact Filmi Üzerine Düşünseller

Bursa vs İzmir, Subjektif bir karşılaştırma