Star Trek'ten senaryo kurgusu dersi
Sezon 2 Bölüm 14 İkarus Faktörü
Bu dizinin ve genel olarak Star Trek dizilerinin en ilgi
çekici yanlarından biri epizodik anlatımı bölümlerinde benimsemesidir. Kısaca
özetlemek gerekirse tek bölümde ana hikaye ve yan hikayeler beraber işlenir ve
hepsi 50 dakikaya sığdırılmaya çalışılır. Bu bölüm ise bu tarzın arşa ulaştığı
şov yapıldığı bir bölüm. Uzun süreli dizilerin sürekli seyircinin dikkatini
dağıtmak ve yeniden ilgi çekmek için ana karakterden uzak bölümler çekme
sevdasını bilirsiniz. Bu bölümde dizinin ana karakteri ve çoğunluğunda bulunan
Kaptan Picard'tan bayağı uzaklaşıyoruz. Toplamda 3 4 sahnede mi ne gözüküyor.
Bu sebeple ayrı bir ilgi çekici ve değerli bir bölüm oldu gözümde. Bölüme
Enterprise'ın bir yıldız üssüne yaklaştığını ve İkinci kaptan riker'ın
kaptanlığa terfi aldığını öğrenerek başlıyoruz. Temel bağlamda ana hikayelerden
biri bu şekilde oturuyor. Diğer ana hikayelerden biri ise genç Crusher' ın
farkettiği Worf'un sıkıntısı. Bu iki ana hikaye kendi içinde muhteşem bir
dallaşmaya gidiyor ve bu dallaşma kurguyla öyle güzel yediriyor ki Game of
Thrones'taki gibi bi duvara bi kingslande gidip yabancılık yaşamıyorsunuz. Yani
anlatmak istediğim epizodik anlatımın sinematografik yavanlıkla değil senaryo
kurgusuyla verilmesi ve bunun hi. sırıtmaması. İlk dallaşma ve ana hikayelerin
çoğunluğunu oluşturan konu Riker'ın terfisinden başlayalım. Riker uzaktaki bir
gemi için kaptan olarak teklif alıyor. Öncelikle bu konuda picard'ın
görüşlerini ve Riker'ın endişelerini görebiliyoruz. Sonrasında brifing için
gelen kişinin babası olduğunu öğrendiğimizde hikayenin asıl dallaşma kısmı
geliyor. Bu noktadan itibaren Riker'ın geçmiş yaşamı, riker ve babasının
sorunları, 2 adet aşk hikayesinin verilen veya verilecek kararlara göre
değişimi farklı noktalarda bazen birlikte bazen ayrı olarak işleniyor. Bunun dışında
karakter etkileşimini güçlendiren sahnelerde picard'ın riker'a duyduğu saygı ve
enterprisedaki önemli konumu, diğer ana hikayeden worf'un sıkıntısının sonucu
riker ile birlikte riskli uzak bir göreve gitmek istemesi gibi sahneler
bulunuyor. Bahsetmişken Worf'un sıkıntısına gelelim. Yani diğer ana hikaye.
Worf temelde aşırı savaşçı bir kavim olan bir Klingon. Daha önce Klingonlar
hakkında bize fazlasıyla bilgi veren dizi artık bu konuyu işlemekte bir sıkıntı
görmüyor. Worf ailesi daha küçükken ölmüş insanlar tarafından büyütülmüş ve
kültürüne hiçte yakın olmayan bir ortamda bulunan karakter. Klingon kültürüne
göre yükseliş adlı törenin 10. yıldönümü çok önemli. Worf ise bu yıldönümde
budundan uzakta olmasının acısını çekiyor. Anlamayacaklarını düşünerek bundan
kimseye bahsetmiyor. Şimdiye kadar meraklı ve girişken bir karakter çizen
weasley worf'un sıkıntısını bulmak için büyük çaba harcıyor. Oda gençliğini
Enterpriseda geçirmiş ve aynı worf gibi buradaki mürettebat uzak olduğu
ortamdan sonra en yakınları olmuş durumda. Karakterler arasında temelde böyle
bir bağlantı var. Sonrasında weasley worf'un sorununu çözmek için data ve la
forgedan yardım istiyor. O da ne ana hikayelerden bağımsız bir karakter
geliştirme hikayesi daha çıkıyor karşımıza. Yıldız üssüne geldiklerinde yıldız
filosundan gelen bir ekip enterprise'ın mühendislik komutasında detaylı bir
hata analizi yapıyor. Bu sebeple data ve la forge gergin ve kızgın. Küçük yan
hikayelerle bile karakter gelişimine önem vererek la forge un başmühendisi olduğu
ortamda kontrollerinin sorgulanmasından duyduğu rahatsızlığı anlatıyor dizi
bize hemde ana hikayelerle alakası bile yok. Sonrasında bu karakterler worf'un
sorununu buluyor ve çözmek için sanal ortamda bir klingon ritüeli yaratıyorlar.
Ve ritüele göre ailesi olarak katılıyorlar. Bu ritüel oldukça acı içeren bir
kanıtlama ritüeli. Worf için ailesinden destek alıp bu ritüelden en iyi şekilde
çıkabilmek çok önemli. Dizinin gemi içi dayanışmayı vurguladığı ve başlangıçtan
beri gelen "ulan bunlar aylarca yanyana hiç mi kavga etmiyorlar aq"
sorusunun altını dolduran bir sahne yaratılıyor. Bu hikayelerle toplamda 50
dakikada riker, la forge, weasley, picard, riker'ın babası(ki kendisi tamamen
baştan yaratılan ve bu bölümde ana hikaye olabilecek kadar seyirciye benimsetilebilen
bir yaratım), worf, troi, tıp subayı-adını unuttum- hepsi ama hepsi karakter
gelişimi gösteriyor. Sonra bölümün adını googleyınca tekrar izleyip tüm bu
kompleks senaryonun ana senaryolarından birinin temelli bir hikayenin zıt
veyahut değiştirilmiş sona sahip olduğunu öğrenip şoka uğruyorsun. Dizinin daha
önce çokça yaptığı gibi zaten var olan ünlü edebi eserleri star trek evrenine
dönüştürdüğü bir bölüm. Worf'un hikayesi dışında bu bir ikarus anlatısı.
Senaryoyu oluşturanlar kafa kafaya verip agalar bugün şov günü demiş resmen.
Evet çoğu star trek bölümüne göre daha sıradan ve daha ilginç gelebilir
insanlara. Ama hafiften senaryo ve karakter yaratımıyla ilgili olan ben için
muhteşem ötesi bir bölümdü.
Yorumlar
Yorum Gönder