Star Trek The Next Generation dizisinde feminizm ve lgbti kavramının işlenişi

 

Star Trek dönemine göre çok yüksek bir insan ahlakı içeren bir dizi bildiğiniz üzere. 5. Sezonun 17. Bölümünde Atılgan bir gezegene yardım görevi alıyor. Bu gezegende yaşayan ırk binlerce yıl önce cinsiyet kavramından hem felsefi hem biyolojik anlamda kurtulmuş ve çift cinsiyeti yada cinsiyetsizdir. 2 cinsiyetin bulunduğu atılgan tayfası ve bu ırkın temsilcileri arasında karşılıklı bir kavrayamama bulunmaktadır. Jnaii ırkından soren ve binbaşı riker arasında cinsiyet kavramı derin felsefi ve ahlaki sorular kapsamında tartışılır ve karşılıklı anlayış sağlanmaya çalışılır. Soren jnaii ırkından nadir görünen bir şekilde, biyolojik olarak olağan olsa da tercih bakımından kadınsal özellikler göstermektedir. Jnaii kültüründe antik çağlarda kalmış gerici bir düşünce olan cinsiyet sahibi olmak toplum tarafından çok sert karşılanır. Sonuç olarak soren ve riker bir ilişki yaşarlar. Bu ilişkinin açığa çıkmasıyla birlikte soren mahkemede yargılanır ve tedavi edilmek üzere bir merkeze gönderilir.

Çok açık bir şekilde farklı bir perspektiften başarılı denebilecek bir kavramlar incelemesi. Star Trek evreninin en çok sevdiğim yanı bu aslında. Kendi içinde sonsuz olasılığa sahip maddi hikayelere derin tartışma konuları ekleyebiliyorlar. Şuan toplumumuzda bulunan LGBT düşüncelerinin seneler önce cinsiyetsiz bir toplumdaki yansımasını hayal etmek olağanüstü. Hür iradenin koşullar farketmeksizin her zaman aynı şekillerde baskılanabileceğini göstermişler. Şuan çoğu kişininde eleştirdiği Netflix tarzı LGBT propagandasının yapılması takdirinde nasıl olması gerektiğini özetler bir bölüm. Takipçilerinin bileceği üzere son zamanlarda çıkan Star Trek Discovery dizisinde vıcık vıcık romantizm içeren bir gay hikayesi işlenmişti. Algıları yerinde bir eşcinsel izleyici 2 sezon Star Trek Discovery yerine tek bölümlük bu şaheseri çok daha fazla takdir eder. Her bölümde kendine nasıl hayran bıraktırıyor bu dizi cidden anlamıyorum.